Türkiye’de cumhuriyet tarihinin en büyük ve en geniş çaplı yolsuzluğunu 17/25 Aralık soruşturmasıyla ortaya çıkaran vatan sevdalısı savcı, hakim ve polisler 9 yıldır olduğu gibi bu bayrama da cezaevinde giriyor.
Bir sahur vakti parmaklıklar ardında nezarethanede kıldıkları bayram namazıyla hafızalara kazınan bu yiğitler, o günden bu yana tam 17 bayram gördüler mahpusta.
Bu yıl eda edilen Kurban Bayramı’yla 18. bayramı da dört duvar arasında karşılayan vatan evlatlarının birçoğunun aile fertleri de hala hapiste.
Hukukun hüküm sürdüğü, demokratik ülkelerde benzer bir operasyona imza atacak emniyetçi ve hukukçuların adları tarihe altın harflerle yazılırdı ancak Türkiye’de halk adeta “gerçeklere gözlerini kapattı”.
Mafya Lideri Sedat Peker’in illegal yollarla elde ettiği ses kayıtları ve görüntüleri günlerce konuşanlar, 17/25 Aralık kahramanlarının tamamen yasal yollarla ortaya çıkarttığı delilleri ise görmezden geldi.
17/25 Aralık’ta basında ve sosyal medyada paylaşılan delillerin montaj olduğu iddia edilse de bugün bu ses kayıtları ve belgelerin doğruluğunu tüm dünya kanıtlarıyla gördü. Hakkında soruşturma açılan 4 bakandan biri olan Erdoğan Bayraktar, “tapeler gerçek, ama ben hırsız değilim, her şey Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dahilindeydi.” Dedi.
–HEPSİ DERHAL TAHLİYE EDİLMELİ
Hukukçulara göre söz konusu soruşturmalar derhal yeniden açılarak, sadece görevlerini yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan polislerin tamamı tahliye edilmeli. Hukuku katlederek o polisleri tutuklayan hakim ve savcılar ise ‘görevi suiistimal ve Anayasal düzeni ihlal ve suç uydurma, iftira’ suçundan yargılanıp tutuklanmalı.
Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer, Yakup Saygılı, Yasin Topçu, Nazmi Ardıç, Anadolu Atayün, Ömer Köse, Kadri Cemil Yiğit, Mehmet Akif Üner, ve daha onlarcası yaklaşık 9 yıldır tutuklu. Bazıları yıllardır tek kişilik hücrelerde tutuluyor. Bazılarının ise eşleri, oğulları ve kızları da cezaevine gönderildi.
Yıllarca Türk milletinin evlatlarını düşünüp kendi evlatlarını, ailelerini ihmal eden bu yiğitler, verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarıyla zindanlarda ölüme terkedildi.
17/25 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yapan emniyet mensupları, AKP rejimine ‘darbe’ yapmakla suçlanıyorlardı. İktidar ve onun yargısına göre hırsızları, rüşvet yiyenleri, milletin malını birilerine peşkeş çekenleri, imar usulsüzlükleriyle yandaşlarını zengin edenleri ortaya çıkarmak ‘hükümete yönelik bir darbe girişimiydi.’
-KİM NE SÖYLEDİ?
Sadece bu mu?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzluk, rüşvet ve imar usulsüzlüğüyle suçlanan 4 bakanın Yüce Divan’a gönderilmemek için iktidarı tehdit ettiğini bildiğini anlattı. Yolsuzluk ve rüşvetin gerçek olduğunu söyledi.
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da aynı iddiayı dile getirdi. Buna göre 4 bakan, ‘Bizi Yüce Divan’a gönderirseniz ucu size de dokunur’ diyerek Erdoğan’ı tehdit etmiş ve bu nedenle dosya kapatılmıştı.
Babacan 17-25 Aralık’ı açıkladı: Malum arkadaşlar sağı solu tehdit ettiler