Soruşturmanın odak noktasında bulunan İran asıllı iş adamı Rıza Sarraf’ın bakanlara rüşvet verdiği iddia ediliyordu. Ancak aradan geçen sürede yolsuzluk iddiaları gündemden düşmedi, iddialar ABD’de Rıza Sarraf’ın itirafçı olmasının ardından tanık olarak dinlendiği davada da gündeme geldi. New York’taki davayla Rıza Sarraf’ın ve eski komiser yardımcısı Hüseyin Korkmaz’ın ifadeleriyle iddialar ABD yargısına taşınırken dikkatler de yeniden 17-25 Aralık soruşturmalarına çevrildi.
Türkiye internette hızla yayılan “tapeleri” dinledi
17 Aralık’ı izleyen günlerde getirilen yayın yasakları medyanın gelişmeler hakkında ayrıntılı haberler yapmasını engelledi. Ancak operasyonun ilk gününden itibaren sızdırılan gözaltı görüntüleri, fotoğraflar, fiziki takip bilgileri, Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal, siyasetçiler, gazeteciler ile iş adamlarına ait olduğu iddia edilen telefon konuşmaları, tapeler, internette hızla yayıldı. Süleyman Aslan’ın evinde ayakkabı kutularının içinde 4 buçuk milyon dolar ve Barış Güler’in evindeki şifreli çelik kasalar Türkiye gündemine damgasını vurdu, günlerce tartışıldı.
–Soruşturmalar nasıl sonuçlandı?
Süleyman Aslan tutuklandıktan 56 gün sonra tahliye edildi; Rıza Sarraf, Barış Güler ve Kaan Çağlayan da 70 gün sonra serbest kaldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yaklaşık 11 ay süren incelemenin ardından 17 Ekim 2014’te dosyayla ilgili takipsizlik kararı verdi. 2 Eylül 2014’te ise “25 Aralık soruşturmasıyla” ilgili takipsizlik kararı verildi. 141 sayfalık takipsizlik kararında yolsuzluk soruşturmalarını yürüten savcı ve polisler “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya çalışmakla” suçlandı.
– Soruşturmaları yürüten savcılara ne oldu?
17 Aralık soruşturmasını yürüten ve Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in halen nerede oldukları bilinmiyor, ancak yurtdışına çıktıkları tahmin ediliyor. Bu operasyonun başında olduğu iddia edilen Başsavcı vekili Zekeriya Öz ile 25 Aralık soruşturmasını yürüten savcı Muammer Akkaş’ın da yurtdışına kaçtıkları düşünülüyor. Önce dosyalardan el çektirilen, daha sonra görev yerleri değiştirilen ardından da meslekten ihraç edilen savcılar hakkında yakalama kararları bulunuyor.
– TBMM’deki Yüce Divan oylaması nasıl sonuçlandı?
5 Mayıs 2014’te TBMM’de kurulan komisyonda AKP’den 9, CHP’den 4, MHP ve HDP’den birer milletvekili yer aldı. HDP’li üye Bengi Yıldız komisyonun çalışmalarına getirilen yayın yasağına tepki göstererek ve çalışmaların sağlıklı işlemediğini söyleyerek komisyondan ayrıldı. Yedi ayın sonunda, AKP’li üyelerin oylarıyla komisyon yolsuzlukla suçlanan bakanların Yüce Divan’da yargılanmasının gerekmediğini bildiren bir karar aldı. Bu karar TBMM Genel Kurulu’na tartışmaya açıldı. Yapılan oylamada, adları yolsuzluk iddialarına karışan 4 eski bakan Çağlayan, Güler, Bağış ve Bayraktar’ın Yüce Divan’a gönderilmesine yönelik önergeler reddedildi.
Kaynak: Dw