Onun tek suçu İran adına casusluk yapanları deşifre etmekti
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün, İran’ın Türkiye’deki casusluk faaliyetlerinin izlendiği Selam Tevhid Terör Örgütü soruşturmasını yürüten polislerden biriydi.
Selam Tevhid Terör Örgütü dosyasında görev alan polislere yönelik 22 Temmuz 2014’te başlatılan hukuksuz operasyonda gözaltına alınan Atayün, ülkesindeki İran ajanlarını ortaya çıkardığı gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Vatan hainlerini tek tek deşifre ettiği cezalandırılan Atayün, terör örgütleriyle yıllarca mücadele etmiş, devletin ve milletin güvenliğini gözeterek gece gündüz demeden canını ortaya koymuş bir emniyet müdürüydü.
Yurt Atayünün kendisi gibi polis olan kardeşi Emniyet Müdürü Anadolu Atayün de 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları sonrası tutuklandı.
Kahraman Atayün kardeşler, vatan hainlerinin kurduğu rüşvet, yolsuzluk ve haram para çarkına dahil olmayı kabul etmedikleri için 9 yıldır cezaevinde tek kişilik hücrede tutsak.
Bu tutuklamalardan bir süre sonra eski Emniyet Müdürü Anadolu Atayün’ün çocuklarına yönelik de bir operasyon düzenlendi.
15 yaşındaki Harun ve 17 yaşındaki Yasemin Atayün kelepçelenerek gözaltına alındı. Konya’da gözaltına alınan iki kardeş kelepçeli biçimde adli tıp kontrolünden geçirilerek nezarethaneye koyuldu.
Öte yandan Yurt Atayün’ün kızı Elif Atayün, Erdoğan tarafından babasına daha önceki başarıları dolayısıyla verilen takdirnameyi de geri gönderdi. Elif Atayün, “Erdoğan, bu takdirnameyi Reza Zarrab’a göndersin.” Dedi.
–ABD Hazine Bakanlığı’nın ambargo listesinden Selam Tevhid Örgütü çıktı
Selam Tevhid Örgütü’nün, Türkiye’deki faaliyetleri ABD Hazine Bakanlığı’nin 25 Mayıs’ta yayınladığı yaptırımlar listesine ilişkin rapordan çıktı. Haklarında ambargo kararı verilen İran asıllı kişiler için ABD’li yetkililer doğrudan “Selam Tevhid Örgütü” ifadesi kullanırken, 2011 yılında Türkiye’de yürütülen soruşturmaya da atıfta bulundu.
ABD’li yetkililerin kendi araştırmalarından elde edilen bilgilerin, Türkiye’deki soruşturma ile benzer sonuçlar vermesi dikkati çekti.
Reza Zarrab’ın çok sayıda üst düzey yetkiliye rüşvet verdiğinin kanıtlandığı 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması da Türkiye’de “Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetine kumpas kurulduğu” iddiasıyla kapatılmış ancak daha sonra Zarrab’ın rüşvetle ilgili verdiği bilgiler ABD mahkemelerince geçerli delil olarak kabul edilmişti.
Kendi deyimiyle Erdoğan ve bakanlarını adeta önüne yatıran Zarrab, Selam Tevhid Terör Örgütü dosyasında yer alan sanıklar gibi uzun yıllar boyunca İran’ın yasa dışı petrol satışından elde ettiği geliri Türk bankaları üzerinden aklamıştı.
Polislerin görevden alınması, savcıların görev yerinin değiştirilmesi, mahkeme heyetlerinin sürgün edilmesi sonrasında takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının yerine “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs soruşturması” başlatılmıştı.