Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) eski milletvekili ve milli futbolcu Hakan Şükür, 17 Aralık 2013 yolsuz soruşturmasından önce dönemin Avrupa Birliği (AB) Bakanı Egemen Bağış’ın kendisinden yolsuzlukla ilgili yardım istediğini açıkladı.
Şükür, YouTube kanalında 17/25 Aralık soruşturmaları öncesinde ve sonrasında yaşadıklarını anlattı. Hakan Şükür, “Egemen Bağış Haziran 2013’te partinin Kazlı çeşme mitinginde benden yardım istedi. ‘Hakan’cığım ortada bir yolsuzluk, rüşvet vs. dair bir sürü şey, deliller dolaşıyor. Bunu muhtemelen Ergenekoncu tipler yapıyordur. Hizmet Hareketi bu işin içerisindeyse bunlarla bir şekilde münasebet kurup konuşmamız lazım. Bizi birbirimize düşürebilirler. O yüzden bunu halletmemiz lazım’ dedi.” ifadelerini kullandı.
Milli futbolcu Hakan Şükür, milletvekilliği yaptığı dönemde yaşanan 17/25 Aralık soruşturmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Dönemin AB Bakanı Egemen Bağış’la arasında geçen bir diyalogdan bahseden Hakan Şükür, o diyaloğu şöyle anlattı:
“17/25 Aralık soruşturmasından 6 ay kadar önceydi. 16-17 Haziran tarihlerindeydi yanlış hatırlamıyorsam. AKP’nin Kazlıçeşme mitinginde, sahne arkasında bekliyorduk. O aşırı gürültünün içerisinde Egemen Bağış benimle konuşmak istedi. İkiyüzlü bir karakter. Gücünü makamından alan bir şahsiyetsiz. Eşinin ismi sanıyorum Reyhan hanımdı. Bir köşeye beni çekti. Aynı günde sanıyorum Türkçe olimpiyatları vardı sanırım. Birebir yaşadığım bir olaydır bu.
Kulak kulağa konuşuyoruz. İlk defa o kadar samimi gördüm benimle. ‘Hakancığım, nasılsın iyi misin vs.’ Kulağıma eğildi ve dedi ki; ‘Hakancığım seninle çok önemli bir konuyu paylaşmak istiyorum. Ortada öyle dedikodular, var ki insan hayret ediyor, Sana danışmak istedim.’
‘Buyurun sayın bakanım’ dedim. ‘Ortada bir yolsuzluk vs. dair bir sürü şey, deliller dolaşıyor falan’ dedi. Bunları söylerken benim Hizmet Hareketi’yle bağlantılı olduğumu düşünerek söylediğini sanıyorum. ‘Belgeler, bir sürü şeyler dolaşıyor. Bunu muhtemelen Ergenekoncu tipler yapıyordur. Hizmet Hareketi bu işin içerisindeyse bunlarla bir şekilde münasebet kurup konuşmamız lazım. Bizi birbirimize düşürebilirler. O yüzden bunu halletmemiz lazım’ dedi.
Bana böyle bir şey söylemesine şaşırdım. Ben de ‘Sayın bakanım öyle şeyler söylüyorsunuz ki, ortada bir belge varsa ve bunlar doğruysa bu sıkıntı zaten. Doğru değilse de bunu çok fazla önemsemenizi anlayamadım. Kusura bakmayın benim bu konuda yapabileceğim bir şey yok.’ cevabı verdim.”
Kaynak: Kronos