CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın Reza Zarrab’tan aldığı rüşvetlerin 17/25 Aralık yolsuzluk soruşturmasıyla ortaya çıkarıldığını hatırlatarak, “Rüşvet alandan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Büyükelçisi olur mu?” diyerek tepki gösterdi.
2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmeler bugün TBMM Genel Kurulu’nda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın bütçe sunumuyla başladı.
Görüşmelerde İYİ Parti, MHP ve HDP adına genel başkanlar ya da grup başkanvekilleri konuşma yaparken, CHP adına da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye geldi.
17/25 Aralık’ta ses kayıtlarıyla kanıtlanan rüşvet ağına rağmen Bağış’ın hala Türkiye’nin Prag Büyükelçisi olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Şimdi, size bir soru: Allah aşkına söyleyin ya! Bana cevap vermeyin, eve gittiğinizde ilkokula giden çocuğunuza sorun. ‘Rüşvet alandan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Büyükelçisi olur mu?’ diye sorun. Sorun Allah aşkına ya! Hadi, ona sormuyorsunuz, eşinize sorun, akrabanıza sorun, komşunuza sorun. Ya, bu memlekette, AKP’nin içinde de son derece değerli, büyükelçilik yapacak insanlar var ya. .” Ya, rüşvet alandan 21’inci yüzyılın Türkiye’sinde Büyükelçi mi atanır? “Rüşvet alan adamı büyükelçi atadınız. Rüşvet alan adam devletin sırlarını da satar. Rüşvet alan adam karaktersizdir“
‼️RÜŞVET GERÇEKSE POLİSLER NEDEN TUTUKLU?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
“Rüşvet alan adamı büyükelçi atadınız. Rüşvet alan adam devletin sırlarını da satar. Rüşvet alan adam karaktersizdir.” pic.twitter.com/i5wyBLU9Nl
— 𝐃𝐄𝐑 𝐅𝐎𝐊𝐔𝐒 (@derfokus) December 7, 2022
Kılıçdaroğlu, Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirilere tahammül edemediğini, doğruları duymak istemediğini belirterek, “Bir tek trol ordusu kaldı elinde. Hiç gücünüze gitmesin. Bu kutlu çatıyı çürüttünüz. Devlet de çürüdü. Rüşvet alan kişiden büyükelçi olur mu? Halktan kopuşu öyle sert oldu ki. Vatansever olsa dün küfrettiklerinin bugün elini öpmeye gitmezdi. Tiranlar hep böyle davranırlar. Krizleri reddederler. O da Türkiye’den koptu. Açlığı reddediyor, işsizliği reddediyor, getirdiği göçmenlerin bir sorun olduğunu reddediyor. Onun reddetmeyeceği bir gerçeği söyleyeyim: Tiranlar, zorbalar hep giderler. O da altı ay içinde gidecek.”