Bundan tam 9 yıl önce bugün kamuoyu İran asıllı, kendi deyimiyle “memurla orospunun bahşişini peşin vermeyi seven” karanlık ilişkiler ağına sahip Reza Zarrab adında bir soytarıyı tanıdı. Gücünü, arkasındaki acem uşaklarından alan Zarrab, taşeronluğunu yaptığı para sayesinde 26 yaşında geldiği Türkiye’de başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bakanları ve bazı bürokratları parmağında oynattı.
Bir grup vatan evladı, takvimler 17 Aralık 2013’ü gösterirken, o güne kadar kimsenin cesaret edemediği kirli ilişkiler ağını ortaya çıkardı. Soruşturma kapsamında medyayla paylaşılan ses kayıtlarında, Erdoğan ve bazı bakanların nasıl devlete ve millete ihanet ettikleri kanıtlandı.
Kimi, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler gibi “önüne yatarım Rezaaa, sana bir şey yaparlarsa” dedi, kimi Bilal Erdoğan gibi milyonlarca avroyu nasıl sıfırlayacağını bilemedi.
Yapılan baskınlarda, bakan çocuklarının evlerinden içi dolar dolu ayakkabı kutuları çıktı, hatta öyle ki sanıklardan dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tüm iddiaları “ne yaptıysam Tayyip Erdoğan’ın emriyle yaptım” diyerek kabul etti.
17 Aralık’ta başlayan bu sürecin sonunda vatan evlatları kahraman polisler ve savcılar cezaevine gönderilirken, Erdoğan bahşişini peşin veren Zarrabı “hayırsever iş adamı” ilan etti.
Bir süre sonra ABD’ye kaçan ve kara para aklama, altın kaçakçılığı gibi birtakım suçlar işlediğini burada belgeleriyle itiraf eden Zarrab, bu kez Türkiye aleyhine itirafçı oldu. ABD makamlarınca yaptığı iş birliği sonucu serbest bırakılan Zarrab ABD’de bir at çiftliği kurdu ve adını Aaron Gold Smith olarak değiştirdi.
Kendi deyimiyle “AKP kabinesini önüne yatıran” Zarrab, lüks yaşamına kaldığı yerden devam ediyor. Ama sanmayın ki Türkiye’yi rahat bıraktı! Yargıyı, siyaseti ve medyayı parayla beslemeyi sürdüren Zarrab, birçok siyasetçi ve sanatçıya ait gizli belge ve görüntüleri şantaj için hala kullanıyor.
Ekonomik ve toplumsal yönden çöküş yaşayan Türkiye ise derin uykusuna devam ediyor…